-
1 keyif
1) Laune f, Stimmung fkeyfi yerinde olmak/olmamak gute/schlechte Laune haben, gut/schlecht gelaunt sein, gut/schlecht drauf [o aufgelegt] seinbirinin keyfini bozmak jdm die Laune verderbenbirinin keyfini yapmak jdn bei Laune haltenbugün keyfi yok er ist heute nicht bei Laune2) Vergnügen nt, Spaß m -
2 Laune
Laune <-n> ['laʊnə] f1) ( Einfall) aklına esme, kapris;ich habe ihre \Launen satt kaprislerinden bıktım;aus einer \Laune heraus aklına eserek, keyfî;eine \Laune des Schicksals kaderin bir cilvesi;seine \Launen an jdm auslassen birine kapris yapmak2) ( Stimmung) keyif;schlechte/gute \Laune haben keyifsiz/keyifli olmak;jdn bei \Laune halten birinin keyfini yapmak;er ist heute nicht bei \Laune bugün keyfi yok -
3 Spaß
1. ( Scherz) şaka, latife;\Spaß machen şaka yapmak;( keinen) \Spaß verstehen şaka kaldır(ma) mak, şakadan anla(ma) mak, latife götür(me) mek;\Spaß beiseite şaka bir yana;aus [o im] \Spaß şakadan, şakacıktan, şaka olarak;da hört bei mir der \Spaß auf ( fam) burada benim için işin şakası makası kalmaz;über den \Spaß gehen ( fam) şaka iken kaka olmak\Spaß machen eğlenceli olmak;jdm den \Spaß verderben birinin keyfini kaçırmak;viel \Spaß! bol eğlenceler!;das war ein teurer \Spaß ( fam) bu iş pahalıya oturdu [o mal oldu]
См. также в других словарях:
keyfini yapmak — (birinin) her türlü istek ve dileği yerine getirmek Ben dünyaya sanki herkesin keyfini yapmak, herkesin menfaatine hizmet etmek için gelmiştim. H. C. Yalçın … Çağatay Osmanlı Sözlük